Screenshot_3

Kalıcı Makyaj Nedir?

Kalıcı makyaj, derinin en dış tabakası olan epidermise uygulanan bir pigment uygulamasıdır.

Mikropigmentasyon uygulaması, mikro steril tek kullanımlık iğnelerle yapılmaktadır. Uzun süre kalıcılığı olan bu uygulama, renkli pigmentlerin implante (enjekte) edilmesi ile gerçekleştirilmektedir.

Cildin hemen hemen her alanına kozmetik ya da medikal amaçlı olarak uygulanabilen mikropigmentasyonda amaç kişinin görüntüsünü iyileştirmek, güzelliğini arttırmaktır. 

Göğüs ucu renklendirme (areola), yara izlerinin üzerine (kamuflaj), cildin rengini düzenlemeye (hypopigmentasyon, vitiligo) ve kemoterapi sonrası ya da alopesi areata sebebiyle kılların dökülmesinden kaynaklı sorunlarda da uygulanır.

Screenshot_2

Microblading Nedir?

Teknik olarak epidermal pigmentasyon olarak adlandırılan Microblading, kaş güzelliğindeki en sıcak trendlerden biridir.

Kaşların daha dolgun ve güzel olmasını sağlayan bu uygulamada mikro bıçaklar ile doğal bir görüntü oluşturulur. Amaç altın orana göre kişinin yüzüne en uygun kaşı uygulamaktır. 

Manuel bir kalemle cilde çok az miktarda pigment yerleştirilir. Cihaz pigmentlerinden biraz daha yoğun kıvama sahip pigmentler kullanılır. Su bazlı ve ağır metal oranı çok düşüktür. Üçüncü ve dördüncü katmanlara kadar cildin epidermis tabakasına gönderilebilir.

İlk olarak Çin’de ortaya çıktığı düşünülen bu kıl tekniği uygulaması, son birkaç yılda batıda popüler durumdadır. 

Screenshot_1

Kolojen Nedir?

Vücudumuzda doğal olarak bulunan, doğduğumuz andan itibaren üretilen bir çeşit proteindir.

Ciltte, tendonlarda, kıkırdakta, kemiklerde ve gözün korneasında fazla miktarlarda bulunan kolajen, kas ve iskelet sistemi için de oldukça önemlidir.

Tüm bağ dokularının elastikiyeti ve yenilenmesinde, saç ve tırnakların güçlenmesinde önemli bir yapısal proteindir.

 

Doğal olarak vücutta sentezlenen bir protein olsa da bazı etkenler vücutta kolajen sentezinin azalmasına neden olabilir. Özellikle yaş ilerledikçe vücuttaki kolajen üretimi yavaşlar. Modern yaşam tarzı, kötü beslenme, yüksek oranda güneşe maruz kalma, sigara içmek, aşırı alkol tüketimi, günlük alınması gereken C vitaminine dikkat etmeme, kirli hava, yoğun spor aktivitesi, uyku düzensizliği gibi birçok etken vücuttaki kolajen depolarını azaltır.

 

Bütün bunlara bağlı olarak bağ dokusunda, eklemlerde ve ciltte bol miktarda bulunan kolajen proteini yıllar içerisinde azalmaya ve yapısal bütünlüğünü kaybetmeye başlar. Bu azalma 30’lu yaşlarda başlar.